ÖNCE SAĞLIK .......
5 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
ÖNCE SAĞLIK .......
ne demiş Ulu Önder ****** "SAĞLAM KAFA SAĞLAM VÜCUTTA BULUNUR"hadi bakalım sağlık konusunda ne biliyorsanız kankilerinizden esirgemeyin arkadaşlar.Bilgilenin bilgilendirin ki hepimiz sağlıklı olalım dimi ama.
Hadi bakalım başlıyoruuuuuuuuuuuuzzzzzzzzz.....
İlki benden olsun hadi ama sizden de bekliyorum ona göre!
Hadi bakalım başlıyoruuuuuuuuuuuuzzzzzzzzz.....
İlki benden olsun hadi ama sizden de bekliyorum ona göre!
En son tarafından 27/10/2007, 21:58 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
GÖZLER
Aynaya yaklaşın ve bir gözünüze dikkatlice bakın. Göz bebeğinizin çevresinde bulunan iris tabakasının etrafında beyaz bir daire olması kolesterol seviyenizin yüksek olduğu anlamına gelebilir.
AVUÇ İÇİNİZE BAKIN
Avuç içlerinize bakarak karaciğeriniz hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Kırmızı ve lekeli avuç içi sorunlu karaciğerin işaretçisi olabilir.
HAFIZANIZI KONTROL EDİN
Günümüzde gittikçe yayılan Alzheimer ile savaşmak için hafızanızın ne kadar güçlü olduğunu sürekli kontrol edin. İşte size basit bir test. Düz bir yüzeye 10 adet eşya koyun ve 10 saniye bakıp gözlerinizi kapatın. Eşyaların çoğunu hatırlamıyorsanız önlem almalısınız.
NEFESLERİNİZİ SAYIN
Bir dakika boyunca alıp verdiğiniz nefesi sayın. Eğer dakikada 15 ya da daha az nefes alıp veriyorsanız ciğerlerinizin sağlıklı olduğu söylenebilir, fakat bu sayı 15’ten fazla çıktıysa bir sorun olduğu söylenebilir.
KAS KONTROLÜ
Yere yatarak bacaklarınızı dümdüz uzatın. Bir bacağınızı havaya kaldırın, birinin ayağınıza basmasıyla bacağınız yere düşüyorsa kaslarınızda zayıflık olabilir.
.
DÜZ YÜRÜMEK
Yere bir metre uzunluğunda bir çizgi çizin. Üzerinde rahat rahat yürüyebiliyorsanız, vücudunuzun koordinasyonu iyi işliyor demektir.
BELİNİZ KALIN MI
Vücut şekliniz elmaya benziyorsa, yani yağlarınız belinizin çevresinde toplanıyorsa, kalp sorunu yaşama riskiniz daha fazla.
TUVALET SIKLIĞI
Her 3 saatte bir tuvalete birden çok gitme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarından biri sık sık tuvalete gitmektir.
DİŞLERİNİZİ FIRÇALAYIN
Eğer dişleriniz kanıyorsa, kalbiniz tehlikede anlamına gelebilir.
Aynaya yaklaşın ve bir gözünüze dikkatlice bakın. Göz bebeğinizin çevresinde bulunan iris tabakasının etrafında beyaz bir daire olması kolesterol seviyenizin yüksek olduğu anlamına gelebilir.
AVUÇ İÇİNİZE BAKIN
Avuç içlerinize bakarak karaciğeriniz hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Kırmızı ve lekeli avuç içi sorunlu karaciğerin işaretçisi olabilir.
HAFIZANIZI KONTROL EDİN
Günümüzde gittikçe yayılan Alzheimer ile savaşmak için hafızanızın ne kadar güçlü olduğunu sürekli kontrol edin. İşte size basit bir test. Düz bir yüzeye 10 adet eşya koyun ve 10 saniye bakıp gözlerinizi kapatın. Eşyaların çoğunu hatırlamıyorsanız önlem almalısınız.
NEFESLERİNİZİ SAYIN
Bir dakika boyunca alıp verdiğiniz nefesi sayın. Eğer dakikada 15 ya da daha az nefes alıp veriyorsanız ciğerlerinizin sağlıklı olduğu söylenebilir, fakat bu sayı 15’ten fazla çıktıysa bir sorun olduğu söylenebilir.
KAS KONTROLÜ
Yere yatarak bacaklarınızı dümdüz uzatın. Bir bacağınızı havaya kaldırın, birinin ayağınıza basmasıyla bacağınız yere düşüyorsa kaslarınızda zayıflık olabilir.
.
DÜZ YÜRÜMEK
Yere bir metre uzunluğunda bir çizgi çizin. Üzerinde rahat rahat yürüyebiliyorsanız, vücudunuzun koordinasyonu iyi işliyor demektir.
BELİNİZ KALIN MI
Vücut şekliniz elmaya benziyorsa, yani yağlarınız belinizin çevresinde toplanıyorsa, kalp sorunu yaşama riskiniz daha fazla.
TUVALET SIKLIĞI
Her 3 saatte bir tuvalete birden çok gitme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Diyabetin en erken alarmlarından biri sık sık tuvalete gitmektir.
DİŞLERİNİZİ FIRÇALAYIN
Eğer dişleriniz kanıyorsa, kalbiniz tehlikede anlamına gelebilir.
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
DUDAKLAR:olmazsa olmazdır karsınızdakine kenidiniz anlatama we duygularınızı hissettirme bolumudur :D:D:D:D:iliski de en onemli unsur ilk opusme we ilk bulusma imis
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
yani CİN iki dakkada olayı bağladığın yere bak ya olmaz ama böle örnek oluyorsun da kötü örnek oluyorsun!!!!
arkadaşlar lütfen suyunu çıkarmadan lütfen bakmayın siz CİNe munzur işte napalım aramızda idare edicez artık
arkadaşlar lütfen suyunu çıkarmadan lütfen bakmayın siz CİNe munzur işte napalım aramızda idare edicez artık
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
V İ T A M İ N L E R ::
Vitaminlerin Güzelliğe Faydaları:
A VİTAMİNİ:
Gözün daha iyi görmesi için sürekli besler. Aynı zamanda A vitamini tam bir güzellik ilacıdır. Cildin yumuşamasını ve yeni hücrelerin oluşmasını sağlar aynı zamanda cilt hücrelerini bir BodyGuard gibi, serbest radikallere karşı korur.
NOT: Serbest radikaller UV ışınları ile cildimizle temasa geçerek, cildin hücrelerine ve yapısına zarar verebilen moleküllerdir. A Vitamini İçeren Besinler:
Süt
Et
Yumurta
Patates
Kayısı
Ciğer
Balkabağı
Hint Kirazı
Keçi Peyniri
Tahıl Ekmeği
Tereyağı
Yeşil sebze
PANTHENOL:
(Telaffuzu bir vitamini anımsatmıyorsa da Panthenol bir vitamindir).
Vücuda birçok faydası vardır, ama biz burada sadece güzellikle ilgili faydalarına değineceğiz.
Panthenol, saçların pigmentlenmesine katkıda bulunduğu gibi, saçların büyümesini de hızlandırır. Dokuların yapımı için çok önemli katkısı var.
Yağların erimesine pozitif yönde etki ediyor. Saçların ve tırnakların gücünü artırıyor. Panthenol İçeren Besinler:
Mantar
Brokoli
Tam Tahıl Ekmeği
Yumurta
Tavuk
Süt
Maya
B1 VİTAMİNİ:
Sinirlerden gelen emirleri kaslara iletmekle görevli olan bu vitamin aynı zamanda, kasların devamiyetini sağlar ve küçük krizlerin kolaylıkla üstesinden gelir. B1 vitamini, sinirlerin aktif çalışmasında önemli rol oynar. B1 Vitamini İçeren Besinler:
ET
Yumurta
Süt
Tahıl
Soya Fasulyesi
Patates
Pirinç
B6 VİTAMİNİ:
Vücudun enerji ihtiyacını karşılamakta faydalı olduğu gibi, saç, deri ve tırnakların güzel, sağlıklı olmasını da sağlar. B6 Vitamini İçeren Besinler:
Maya
Yeşil Marul
Ispanak
Süt
Tam Tahıl Ekmeği
B12 VİTAMİNİ:
Hücrelerin bölünmesinden ve yenilenmesinden sorumlu olduğu için cildi güzelleştirir. Aynı zamanda metabolizma ve sinir sisteminin güçlenmesini, dengeli çalışmasını sağlar. B12 Vitamini İçeren Besinler:
Tam tahıl ekmeği
Soya fasulyesi
Maya
Ringa Balığı
Buğday Taneleri
BIOTIN (H VİTAMİNİ):
Kanın kırmızı vücut yapılarını sağlar ve hücrelerin bölünmesine yardımcı olur. Bununla birlikte kalıtım bilgilerinin DNA'lardan aktarılmasına da yardımcı olur. Biotin İçeren Besinler:
Kırmızı et
Balık (özellikle ringa)
C VİTAMİNİ:
Çok etkili bir güzellik vitaminidir. Saça çok doğal bir parlaklık kazandırır. Cildi genç ve taze tutar. Tırnakları güçlendirir. C Vitamini İçeren Besinler:
Avakado
Çilek
Domates
Taş Mantarı
Maya
Karnı Bahar
Çin Lahanası
D VİTAMİNİ:
Aslında vücudun doğal koruyucusudur. Cildin hücrelerini serbest radikallerden korur ve hücrelere oksijenin gitmesini sağlar. Metobolizmayı güçlendirir. Dokuların, kemiklerin ve dişlerin yapımı için gereklidir. Antiseptik özelliği var, etkisi cildi aktif hale getirir. D Vitamini İçeren Besinler:
Brokoli
Çilek
Biber
Kivi
Lahana
Ahududu
Yeşil marul
Portakal
Limon
NIACIN:
İlkönce İyi Haber: Ondan uzak durmanız gerektiği halde sık sık kahve içiyorsanız, için. Bir tek vitamin bulunduğunu müjdeleyelim (Niacin). Maalesef kahvede başka da iyi bir şey yok. Niacin özellikle cildin elastikiyetini arttırır, pigmentlerin oluşumu için çok gerekli ve enerji akımının sağlanmasında gereklidir. Ama yine de kahveden uzak durun. Çünkü alternatifi çok... Niacin İçeren Diğer Besinler:
Tavuk
Fındık
Pilav
Patates
Maya
Dış güzelliğimizin iç güzelliğimize bağlı olduğu, öteden beri bilinen bir gerçek. Ama bizi daha çok hangi gıdaların, ne miktarda tüketilmesi gerektiği ilgilendiriyor. Burada dengeyi tutturmak hiç de kolay değildir. Çünkü vücudumuzun günlük ortalama 50 değişik besine ihtiyacı vardır. Vücudumuzun da üstlendiği bir görev vardır.
Vücudumuzda vitamin ve minerallerin eksilmesi, sadece sağlığımızın bozulmasına neden olmaz; güzelliğimiz de bu eksiklikten olumsuz yönden payını alır. Ama hiç endişelenmeyin. Sizlere sunulan şema ile sadece sağlığınız için gerekli olan vitamin ve mineralleri sunmakla kalmayıp aynı zamanda güzelliğiniz için de gereken tüm ipuçlarını bulabilirsiniz.
Vitaminlerin Güzelliğe Faydaları:
A VİTAMİNİ:
Gözün daha iyi görmesi için sürekli besler. Aynı zamanda A vitamini tam bir güzellik ilacıdır. Cildin yumuşamasını ve yeni hücrelerin oluşmasını sağlar aynı zamanda cilt hücrelerini bir BodyGuard gibi, serbest radikallere karşı korur.
NOT: Serbest radikaller UV ışınları ile cildimizle temasa geçerek, cildin hücrelerine ve yapısına zarar verebilen moleküllerdir. A Vitamini İçeren Besinler:
Süt
Et
Yumurta
Patates
Kayısı
Ciğer
Balkabağı
Hint Kirazı
Keçi Peyniri
Tahıl Ekmeği
Tereyağı
Yeşil sebze
PANTHENOL:
(Telaffuzu bir vitamini anımsatmıyorsa da Panthenol bir vitamindir).
Vücuda birçok faydası vardır, ama biz burada sadece güzellikle ilgili faydalarına değineceğiz.
Panthenol, saçların pigmentlenmesine katkıda bulunduğu gibi, saçların büyümesini de hızlandırır. Dokuların yapımı için çok önemli katkısı var.
Yağların erimesine pozitif yönde etki ediyor. Saçların ve tırnakların gücünü artırıyor. Panthenol İçeren Besinler:
Mantar
Brokoli
Tam Tahıl Ekmeği
Yumurta
Tavuk
Süt
Maya
B1 VİTAMİNİ:
Sinirlerden gelen emirleri kaslara iletmekle görevli olan bu vitamin aynı zamanda, kasların devamiyetini sağlar ve küçük krizlerin kolaylıkla üstesinden gelir. B1 vitamini, sinirlerin aktif çalışmasında önemli rol oynar. B1 Vitamini İçeren Besinler:
ET
Yumurta
Süt
Tahıl
Soya Fasulyesi
Patates
Pirinç
B6 VİTAMİNİ:
Vücudun enerji ihtiyacını karşılamakta faydalı olduğu gibi, saç, deri ve tırnakların güzel, sağlıklı olmasını da sağlar. B6 Vitamini İçeren Besinler:
Maya
Yeşil Marul
Ispanak
Süt
Tam Tahıl Ekmeği
B12 VİTAMİNİ:
Hücrelerin bölünmesinden ve yenilenmesinden sorumlu olduğu için cildi güzelleştirir. Aynı zamanda metabolizma ve sinir sisteminin güçlenmesini, dengeli çalışmasını sağlar. B12 Vitamini İçeren Besinler:
Tam tahıl ekmeği
Soya fasulyesi
Maya
Ringa Balığı
Buğday Taneleri
BIOTIN (H VİTAMİNİ):
Kanın kırmızı vücut yapılarını sağlar ve hücrelerin bölünmesine yardımcı olur. Bununla birlikte kalıtım bilgilerinin DNA'lardan aktarılmasına da yardımcı olur. Biotin İçeren Besinler:
Kırmızı et
Balık (özellikle ringa)
C VİTAMİNİ:
Çok etkili bir güzellik vitaminidir. Saça çok doğal bir parlaklık kazandırır. Cildi genç ve taze tutar. Tırnakları güçlendirir. C Vitamini İçeren Besinler:
Avakado
Çilek
Domates
Taş Mantarı
Maya
Karnı Bahar
Çin Lahanası
D VİTAMİNİ:
Aslında vücudun doğal koruyucusudur. Cildin hücrelerini serbest radikallerden korur ve hücrelere oksijenin gitmesini sağlar. Metobolizmayı güçlendirir. Dokuların, kemiklerin ve dişlerin yapımı için gereklidir. Antiseptik özelliği var, etkisi cildi aktif hale getirir. D Vitamini İçeren Besinler:
Brokoli
Çilek
Biber
Kivi
Lahana
Ahududu
Yeşil marul
Portakal
Limon
NIACIN:
İlkönce İyi Haber: Ondan uzak durmanız gerektiği halde sık sık kahve içiyorsanız, için. Bir tek vitamin bulunduğunu müjdeleyelim (Niacin). Maalesef kahvede başka da iyi bir şey yok. Niacin özellikle cildin elastikiyetini arttırır, pigmentlerin oluşumu için çok gerekli ve enerji akımının sağlanmasında gereklidir. Ama yine de kahveden uzak durun. Çünkü alternatifi çok... Niacin İçeren Diğer Besinler:
Tavuk
Fındık
Pilav
Patates
Maya
Dış güzelliğimizin iç güzelliğimize bağlı olduğu, öteden beri bilinen bir gerçek. Ama bizi daha çok hangi gıdaların, ne miktarda tüketilmesi gerektiği ilgilendiriyor. Burada dengeyi tutturmak hiç de kolay değildir. Çünkü vücudumuzun günlük ortalama 50 değişik besine ihtiyacı vardır. Vücudumuzun da üstlendiği bir görev vardır.
Vücudumuzda vitamin ve minerallerin eksilmesi, sadece sağlığımızın bozulmasına neden olmaz; güzelliğimiz de bu eksiklikten olumsuz yönden payını alır. Ama hiç endişelenmeyin. Sizlere sunulan şema ile sadece sağlığınız için gerekli olan vitamin ve mineralleri sunmakla kalmayıp aynı zamanda güzelliğiniz için de gereken tüm ipuçlarını bulabilirsiniz.
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
Elma gençleştiriyor
BOLU İl Sağlık Müdürlüğü diyetisyeni Naciye İla, her gün kabuğu ile yenilecek bir elmanın, insan vücudundaki bir çok hastalığa iyi gelmesinin yanısıra, cilt yaşlanmasını da geciktirdiğini söyledi.
Elmanın, her türlü hastalıklıkta en fazla fayda sağlayan bir meyve olduğunu belirten İla, İçerdiği organik asitler, soda ve fosfor ile beyin, karaciğer ve mideye son derece olumlu etkileri olan elma, antioksidan içermesi nedeniyle kalp sağlığı açısından da yararlı olmasının yanısıra, cilt yaşlanmasını da geciktirmektedir'' dedi.
İçeriğinde, yüzde 85 su, yüzde 12 şeker, organik asitler, soda, fosfor, vitamin A, B1, B2, B5, C, E ve PP bulunan elmanın kas ve sinir sistemi için gerekli bir meyve olduğunu ifade eden İla, bedeni ve zihni yorgunluklarda yatıştırıcı etkiye sahip olan elmanın yatmadan önce yenildiği taktirde rahat bir uyku sağlanabileceğini söyledi.
Böbrekleri çalıştıran elmanın idrar söktürücü özeliği ile vücuttaki ürik asidin dışarı atımını hızlandırdığını da belirten İla, “Taze elma suyu ile silinen kırışık ve pörsük deri, canlılık ve tazelik kazınır. Pişmiş elmanın kabızlığa etkili olduğu bilinen bir gerçektir. Elma kürüyle de gut, böbrek, mesane hastalıklarıyla hemoroite karşı son derece iyi sonuçlar alınmıştır. Taze rendelenmiş bir adet elmanın yemekten önce tüketilmesi, sindirim yetersizliğine son derece iyi gelmektedir. Sindirim sistemini uyaran ve mide mukozasını güçlendiren elma suyu, aynı zamanda ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır'' diye konuştu.
Günlük 3 adet elma tüketiminin 2 ayda yüzde 10 oranında kolesterol düşmesine yardımcı olduğunu kaydeden İla, “Günde 3 adet elma tüketiminin kötü kolesterol oranını düşürürken, iyi kolesterol oranını da 4 kat arttırdığı saptanmış bulunuyor. Lif olarak zengin olan elma, vücutta kolesterol ve yağın birikmesine engel olur. Sigara içenlerde nefes alma kapasitesinde artış sağlayan elma, içerdiği posa miktarı, yağ yakıcı olması ve düşük enerji içermesinden dolayı zayıflama diyetlerinde tercih edilen ve önerilen bir meyvedir'' dedi.
BOLU İl Sağlık Müdürlüğü diyetisyeni Naciye İla, her gün kabuğu ile yenilecek bir elmanın, insan vücudundaki bir çok hastalığa iyi gelmesinin yanısıra, cilt yaşlanmasını da geciktirdiğini söyledi.
Elmanın, her türlü hastalıklıkta en fazla fayda sağlayan bir meyve olduğunu belirten İla, İçerdiği organik asitler, soda ve fosfor ile beyin, karaciğer ve mideye son derece olumlu etkileri olan elma, antioksidan içermesi nedeniyle kalp sağlığı açısından da yararlı olmasının yanısıra, cilt yaşlanmasını da geciktirmektedir'' dedi.
İçeriğinde, yüzde 85 su, yüzde 12 şeker, organik asitler, soda, fosfor, vitamin A, B1, B2, B5, C, E ve PP bulunan elmanın kas ve sinir sistemi için gerekli bir meyve olduğunu ifade eden İla, bedeni ve zihni yorgunluklarda yatıştırıcı etkiye sahip olan elmanın yatmadan önce yenildiği taktirde rahat bir uyku sağlanabileceğini söyledi.
Böbrekleri çalıştıran elmanın idrar söktürücü özeliği ile vücuttaki ürik asidin dışarı atımını hızlandırdığını da belirten İla, “Taze elma suyu ile silinen kırışık ve pörsük deri, canlılık ve tazelik kazınır. Pişmiş elmanın kabızlığa etkili olduğu bilinen bir gerçektir. Elma kürüyle de gut, böbrek, mesane hastalıklarıyla hemoroite karşı son derece iyi sonuçlar alınmıştır. Taze rendelenmiş bir adet elmanın yemekten önce tüketilmesi, sindirim yetersizliğine son derece iyi gelmektedir. Sindirim sistemini uyaran ve mide mukozasını güçlendiren elma suyu, aynı zamanda ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır'' diye konuştu.
Günlük 3 adet elma tüketiminin 2 ayda yüzde 10 oranında kolesterol düşmesine yardımcı olduğunu kaydeden İla, “Günde 3 adet elma tüketiminin kötü kolesterol oranını düşürürken, iyi kolesterol oranını da 4 kat arttırdığı saptanmış bulunuyor. Lif olarak zengin olan elma, vücutta kolesterol ve yağın birikmesine engel olur. Sigara içenlerde nefes alma kapasitesinde artış sağlayan elma, içerdiği posa miktarı, yağ yakıcı olması ve düşük enerji içermesinden dolayı zayıflama diyetlerinde tercih edilen ve önerilen bir meyvedir'' dedi.
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
evet arkadaşlar saçlarınızın kuruluğundan,yıpranmiş olmasından saç kırıklarından bıktıysanız eğer bu yazı tam sizlik
Sıcak yağ tedavisi
Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayarak, iyice durulayın. Bu bakım türü, özellikle çabuk kırılan saçlar için çok yararlıdır.
Hintyağı tedavisi
Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir
Sıcak yağ tedavisi
Kurumuş ve yıpranmış saçları en iyi canlandırma yöntemi zeytinyağı tedavisidir. Saçlarınıza parlaklık vermek ve beslemek için 2 çorba kaşığı zeytinyağını ısıtın. Bunu yavaş yavaş tüm saç derinize yedirin. Sıcak suda ıslattığınız bir havluyu sıktıktan sonra bir türban gibi başınıza sarın. Havlu soğurken bu işlemi iki veya üç defa tekrarlayarak, başın yağı iyice emmesini sağlayın. Sonra saçlarınızı yıkayarak, iyice durulayın. Bu bakım türü, özellikle çabuk kırılan saçlar için çok yararlıdır.
Hintyağı tedavisi
Yarım çay fincanı hintyağını ısıttıktan sonra baş derinizi ovarak saçınızın yağı emmesini sağlayın. Yavaş yavaş tarayacağınız saçlarınızı kaynar suya batırırıp sıktığınız havluyla sarın. Bu işlemi yaptıktan sonra yarım saat kadar bekleyip şampuanla yıkayın. Bu tedavi, fazla ince, çabuk kırılan, kuru saçlara iyi gelir
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
secıl ben yazın yapıodum bu yag ısını de senn dedıgın gıbı yapmıyodum..dırekt zeytınyagını ısıtmadan yedırıodum 1 saaat falan bekletıodumm
olur mu?
olur mu?
syner- FORUMUN DELİSİ
- Mesaj Sayısı : 184
HanGi KöYDeN : aydın/cyprus
Kayıt tarihi : 26/10/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
demek sende yapıyorsun yalnız değilim yani
ya aslına bende ole yapıyordum taki bu yazı elime geçene kadar işe yarıyordur heralde ama ben 3saat falan bekliyorum vakitte geçmek bilmiyo hani bide hava sıcak offofff....
nelerle uğraşıyoruz dimi ama sonuç süper değer yani ama saçları iyice durulayın ki bu yaştan sonra bide bitlerle uğraşmayın
ya aslına bende ole yapıyordum taki bu yazı elime geçene kadar işe yarıyordur heralde ama ben 3saat falan bekliyorum vakitte geçmek bilmiyo hani bide hava sıcak offofff....
nelerle uğraşıyoruz dimi ama sonuç süper değer yani ama saçları iyice durulayın ki bu yaştan sonra bide bitlerle uğraşmayın
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
hahah evet faydasını da alıodum acıkcası
syner- FORUMUN DELİSİ
- Mesaj Sayısı : 184
HanGi KöYDeN : aydın/cyprus
Kayıt tarihi : 26/10/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
zeytin yaginin kilosu 12 yeni YeTeLe siz ne ediyorsunuz allah askina...
T3mp14R- FORUMUN DELİSİ
- Mesaj Sayısı : 139
Kayıt tarihi : 27/10/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
nasıl da belli yazdıklarımı okumadığın
1lt yi boşaltmıyoruz kafamıza ölçüsü var ölçüsü
lütfen yazılanlara biraz daha ilgi Ömer
1lt yi boşaltmıyoruz kafamıza ölçüsü var ölçüsü
lütfen yazılanlara biraz daha ilgi Ömer
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
ömer konu sactan acılmısken..ben eskı tarzını osledım senn yaww...
syner- FORUMUN DELİSİ
- Mesaj Sayısı : 184
HanGi KöYDeN : aydın/cyprus
Kayıt tarihi : 26/10/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
Kahve: Melek mi şeytan mı?
Zararları:
Yüksek tansiyon
Edinburgh Üniversitesi uzmanlarının yaptığı bir araştırmayla, kahvenin tansiyona olan etkisiyle ilgili görüşler yeni bir ivme kazandı. Düzenli olarak günde dörtbeş bardak kahve içenler üzerinde yapılan araştırmalarda kandaki basınç, yani tansiyon hızla yükseldi. Yapılan testlerde, yüksek miktarda kahve tüketiminin tansiyonu hızla yükselttiği görüldü.
Kalp
Aşırı kahve tüketimi kalbin ritmini olumsuz yönde etkiliyor. Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor. Düzensiz kalp atışları ve kalp çarpıntısına neden olabiliyor. Doktorlar özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve içmelerini tavsiye ediyor.
Mide
Kahve, ülseri tetikliyor ve midenin asit salgılamasını uyarıyor. Bu nedenle mide hastalarının günde 2 fincanı geçmemeleri gerekiyor.
Şeker hastalığı
Amerika'da yapılan araştırmalarda, yemek zamanlarında yükselen kan şekeriyle birlikte tüketilen kahvenin şeker hastalığını olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Uzmanlar şeker hastalarının da kahveyi sınırlı tüketmesini öneriyor.
Su kaybı
Uzmanların bir kısmı kahvenin vücutta sıvı kaybına neden olduğunu savunurken, bir kısmı da bu kaybın önemsiz derecede az olduğunu savunuyorlar. Fakat yine de ağır basan görüş diğer kafeinli içecekler gibi kahvenin de vücutta su kaybı yarattığı yönünde.
Doğurganlık
Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltıyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor. Brezilya'da bulunan Sao Paulo Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırmalarda ise her gün düzenli olarak kahve içen erkeklerin içmeyenlere oranla daha güçlü spermleri olduğu kanıtlandı. Kafeinin spermin üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu savunan uzmanlar, bunun merkezi sinir sisteminde de aynı etkiyi gösterdiğini iddia ediyorlar.
Faydaları:
Kahve zararı kadar yararının olmasıyla oldukça kafa karıştırıyor. Örneğin; yeşil ve siyah çay gibi, kahve de antioksidanlar içeriyor. Bu da kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını engelliyor.
Cilt
ABD'de yapılan bir araştırmada, kahvenin ve egzersizin güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruduğu ortaya çıktı. New Jersey’deki Rutgers Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor.
Safra taşları
Kadın vücudu erkeğe kıyasla iki kat daha fazla safra taşı üretiyor. Günde dört bardak kahve içen kadınların içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiği kanıtlandı.
Beyin uyarımı
Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor.
Parkinson
Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmıştır. Bununla beraber menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmakta...
Karaciğer
Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Düzenli kahve içenlerin siroz gibi karaciğer rahatsızlıklarından daha az şikayet ettiği görülüyor.
bundan sonra kahve tüketmeden önce bir kere daha düşünün kankiler benden sölemesi
Zararları:
Yüksek tansiyon
Edinburgh Üniversitesi uzmanlarının yaptığı bir araştırmayla, kahvenin tansiyona olan etkisiyle ilgili görüşler yeni bir ivme kazandı. Düzenli olarak günde dörtbeş bardak kahve içenler üzerinde yapılan araştırmalarda kandaki basınç, yani tansiyon hızla yükseldi. Yapılan testlerde, yüksek miktarda kahve tüketiminin tansiyonu hızla yükselttiği görüldü.
Kalp
Aşırı kahve tüketimi kalbin ritmini olumsuz yönde etkiliyor. Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor. Düzensiz kalp atışları ve kalp çarpıntısına neden olabiliyor. Doktorlar özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve içmelerini tavsiye ediyor.
Mide
Kahve, ülseri tetikliyor ve midenin asit salgılamasını uyarıyor. Bu nedenle mide hastalarının günde 2 fincanı geçmemeleri gerekiyor.
Şeker hastalığı
Amerika'da yapılan araştırmalarda, yemek zamanlarında yükselen kan şekeriyle birlikte tüketilen kahvenin şeker hastalığını olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Uzmanlar şeker hastalarının da kahveyi sınırlı tüketmesini öneriyor.
Su kaybı
Uzmanların bir kısmı kahvenin vücutta sıvı kaybına neden olduğunu savunurken, bir kısmı da bu kaybın önemsiz derecede az olduğunu savunuyorlar. Fakat yine de ağır basan görüş diğer kafeinli içecekler gibi kahvenin de vücutta su kaybı yarattığı yönünde.
Doğurganlık
Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltıyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor. Brezilya'da bulunan Sao Paulo Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırmalarda ise her gün düzenli olarak kahve içen erkeklerin içmeyenlere oranla daha güçlü spermleri olduğu kanıtlandı. Kafeinin spermin üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu savunan uzmanlar, bunun merkezi sinir sisteminde de aynı etkiyi gösterdiğini iddia ediyorlar.
Faydaları:
Kahve zararı kadar yararının olmasıyla oldukça kafa karıştırıyor. Örneğin; yeşil ve siyah çay gibi, kahve de antioksidanlar içeriyor. Bu da kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını engelliyor.
Cilt
ABD'de yapılan bir araştırmada, kahvenin ve egzersizin güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruduğu ortaya çıktı. New Jersey’deki Rutgers Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor.
Safra taşları
Kadın vücudu erkeğe kıyasla iki kat daha fazla safra taşı üretiyor. Günde dört bardak kahve içen kadınların içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiği kanıtlandı.
Beyin uyarımı
Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor.
Parkinson
Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmıştır. Bununla beraber menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmakta...
Karaciğer
Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Düzenli kahve içenlerin siroz gibi karaciğer rahatsızlıklarından daha az şikayet ettiği görülüyor.
bundan sonra kahve tüketmeden önce bir kere daha düşünün kankiler benden sölemesi
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
UYKUSUZLUK ÇEKENLERE TAVSİYELER
--------------------------------------------------------------------------------
Hemen hemen herkesin zaman zaman yaşadığı uykusuzluk sorunundan, basit birtakım önlemlerle kurtulunabiliniyor.
Türk Psikiyatri Derneği'nin internet sitesi 'Psikonet'te yer alan bilgilere göre, özellikle kabul gören kişilerde görülen uykusuzluk sorunu, uyandıktan sonra tekrar uykuya dalmakta güçlük ve sabah yeterince dinlenmemiş olarak uyanmak şeklinde kişide sıkıntı meydana getirir. Uzmanlar kötü bir uykuyu, düzensiz bir uyuma alışkanlığı, gün içinde kısa uykular, kafein içeren maddeler, rahatsız yatak, odanın çok sıcak ya da çok soğuk olması, aşırı gürültü ile günlük hayatta yaşanan gerilim ve endişelere bağlıyorlar. Ancak birkaç basit önlemle uykusuzluk sorununu çözmek ve uykuyu geliştirmek mümkün. Psikologların sunduğu öneriler ise şöyle:
"- Uykunuzun geldiğini hissettiğinizde yatağa gidin.
- Yatakta kitap okumayın ya da televizyon seyretmeyin. Bunlar uyku kaçırıcı etkinliklerdir.
- Bir önceki gece kötü uyumuş olsanız bile gün içinde kestirmeyin. Eğer uzun süre "kalitesiz" bir uykunuz varsa ve uzun süren "uykuya dalamama" dönemleriniz oluyorsa, farkında olmadan yatağınızı/yatak odanızı "uyumak" yerine "uyanık kalmak" ile eşleştirmiş olabilirsiniz. Bu durumdan kurtulmak için de;
- Çok yorgun hissetseniz ya da uyku açığınızı telafi etmek isteseniz de erken bir saatte yatağa gitmeyin.
- Işıkları hemen söndürün.
- 20 dakika içinde uyumadıysanız, başka bir odaya gidin; tekrar uykunuz gelene kadar oturun ve rahatlayın.
- Bir gece önce az uyumuş olsanız bile, her gün aynı saatte uyanın."
--------------------------------------------------------------------------------
Hemen hemen herkesin zaman zaman yaşadığı uykusuzluk sorunundan, basit birtakım önlemlerle kurtulunabiliniyor.
Türk Psikiyatri Derneği'nin internet sitesi 'Psikonet'te yer alan bilgilere göre, özellikle kabul gören kişilerde görülen uykusuzluk sorunu, uyandıktan sonra tekrar uykuya dalmakta güçlük ve sabah yeterince dinlenmemiş olarak uyanmak şeklinde kişide sıkıntı meydana getirir. Uzmanlar kötü bir uykuyu, düzensiz bir uyuma alışkanlığı, gün içinde kısa uykular, kafein içeren maddeler, rahatsız yatak, odanın çok sıcak ya da çok soğuk olması, aşırı gürültü ile günlük hayatta yaşanan gerilim ve endişelere bağlıyorlar. Ancak birkaç basit önlemle uykusuzluk sorununu çözmek ve uykuyu geliştirmek mümkün. Psikologların sunduğu öneriler ise şöyle:
"- Uykunuzun geldiğini hissettiğinizde yatağa gidin.
- Yatakta kitap okumayın ya da televizyon seyretmeyin. Bunlar uyku kaçırıcı etkinliklerdir.
- Bir önceki gece kötü uyumuş olsanız bile gün içinde kestirmeyin. Eğer uzun süre "kalitesiz" bir uykunuz varsa ve uzun süren "uykuya dalamama" dönemleriniz oluyorsa, farkında olmadan yatağınızı/yatak odanızı "uyumak" yerine "uyanık kalmak" ile eşleştirmiş olabilirsiniz. Bu durumdan kurtulmak için de;
- Çok yorgun hissetseniz ya da uyku açığınızı telafi etmek isteseniz de erken bir saatte yatağa gitmeyin.
- Işıkları hemen söndürün.
- 20 dakika içinde uyumadıysanız, başka bir odaya gidin; tekrar uykunuz gelene kadar oturun ve rahatlayın.
- Bir gece önce az uyumuş olsanız bile, her gün aynı saatte uyanın."
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
SİGARA EGZOZDAN 10 KAT DAHA ZARARLI
Uzmanlara göre, sigara tüketimi, motorlu araçlardan 10 kat daha fazla havayı kirletiyor.
ABD Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından yayınlanan rapora göre, söz konusu bulgu, Enstitü araştırmacılarının 'Neden sigara kullanmayanlar en az sigara içenler kadar etkileniyor?' sorusuna cevap aramaları sonucunda bulundu. Araştırmalarda, yakılan bir sigaranın ürettiği katranın, bir aracın egzozundan çıkan miktardan daha fazla olduğu ölçüldü. Katran ve benzeri zehirli parteküllerin akciğer kanseri ve astım riskini yükselttiği önceden beri bilinen bir gerçek. Avrupa'daki morotlu taşıtlara her yıl uygulanan egzoz emisyon ölçüm limiti 40 ug/m3 olarak belirlenmiş.
Araştırmacılar, iddialarını desteklemek için bir deney yaparak, düşük sülfür katkılı 2 litre turbo dizel yakıtla doldurulmuş bir arabayı kapalı bir garajda 30 dakika çalıştırdılar. Deneyin ilk bölümünde aracın emisyon ölçümünden 88 ug/m3 elde edildi. Ölçümlerin ardından 4 saat havalandırdıktan sonra kapattıkları garajda bu sefer 30 dakika içinde 3 filitreli sigarayı yanar halde bıraktılar. Bunun sonucunda da 830 ug/m3 emisyon elde edildi. Araştırmacılar, sadece 3 sigaranın, 2 litre turbo dizel yakıtından tam 10 kat daha fazla havayı kirlettiği sonucunu elde ettiler.
Uzmanlara göre, sigara tüketimi, motorlu araçlardan 10 kat daha fazla havayı kirletiyor.
ABD Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından yayınlanan rapora göre, söz konusu bulgu, Enstitü araştırmacılarının 'Neden sigara kullanmayanlar en az sigara içenler kadar etkileniyor?' sorusuna cevap aramaları sonucunda bulundu. Araştırmalarda, yakılan bir sigaranın ürettiği katranın, bir aracın egzozundan çıkan miktardan daha fazla olduğu ölçüldü. Katran ve benzeri zehirli parteküllerin akciğer kanseri ve astım riskini yükselttiği önceden beri bilinen bir gerçek. Avrupa'daki morotlu taşıtlara her yıl uygulanan egzoz emisyon ölçüm limiti 40 ug/m3 olarak belirlenmiş.
Araştırmacılar, iddialarını desteklemek için bir deney yaparak, düşük sülfür katkılı 2 litre turbo dizel yakıtla doldurulmuş bir arabayı kapalı bir garajda 30 dakika çalıştırdılar. Deneyin ilk bölümünde aracın emisyon ölçümünden 88 ug/m3 elde edildi. Ölçümlerin ardından 4 saat havalandırdıktan sonra kapattıkları garajda bu sefer 30 dakika içinde 3 filitreli sigarayı yanar halde bıraktılar. Bunun sonucunda da 830 ug/m3 emisyon elde edildi. Araştırmacılar, sadece 3 sigaranın, 2 litre turbo dizel yakıtından tam 10 kat daha fazla havayı kirlettiği sonucunu elde ettiler.
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
TELEVİZYON SEYRETMEK KASLARI İMHA EDİYOR
Uzmanların, uzun saatler boyunca televizyon ya da bilgisayar karşısında oturan kişilerin bel ve sırt kaslarında şiddetli ağrılara neden olan kalıcı hasar oluştuğunu belirledikleri bildirildi.
İnternette yayın yapan bir sağlık haberleri sitesinde yayınlanan araştırmaya göre, beli destekleyen kasların, saatler süren hareketsizlik sonucunda kalıcı biçimde işlevsizleşebileceği belirlendi. Bilim adamlarının yaptığı araştırmada, 19 genç erkek gönüllü, 8 hafta boyunca yatakta zaman geçirdi ve kaslarındaki değişim izlendi.
Araştırma ekibi bunun, omurgayı koruyan kasların uzun zaman kullanılmadığında 'işlevsizleştiğini' kanıtlayan ilk araştırma olduğunu belirterek, televizyon önünde saatlerce zaman geçirmenin etkisinin de tam olarak aynı olacağını bildirdi. Araştırma, zarar gören kasların yeniden çalıştırılmasının da uzun ve zor bir süreç olduğunu kanıtladı. Gönüllülerin bazılarının bel kaslarının, egzersiz yapmalarına rağmen 6 ay sonra bile düzelmediği belirlendi.
__________________
Uzmanların, uzun saatler boyunca televizyon ya da bilgisayar karşısında oturan kişilerin bel ve sırt kaslarında şiddetli ağrılara neden olan kalıcı hasar oluştuğunu belirledikleri bildirildi.
İnternette yayın yapan bir sağlık haberleri sitesinde yayınlanan araştırmaya göre, beli destekleyen kasların, saatler süren hareketsizlik sonucunda kalıcı biçimde işlevsizleşebileceği belirlendi. Bilim adamlarının yaptığı araştırmada, 19 genç erkek gönüllü, 8 hafta boyunca yatakta zaman geçirdi ve kaslarındaki değişim izlendi.
Araştırma ekibi bunun, omurgayı koruyan kasların uzun zaman kullanılmadığında 'işlevsizleştiğini' kanıtlayan ilk araştırma olduğunu belirterek, televizyon önünde saatlerce zaman geçirmenin etkisinin de tam olarak aynı olacağını bildirdi. Araştırma, zarar gören kasların yeniden çalıştırılmasının da uzun ve zor bir süreç olduğunu kanıtladı. Gönüllülerin bazılarının bel kaslarının, egzersiz yapmalarına rağmen 6 ay sonra bile düzelmediği belirlendi.
__________________
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
CEVİZ KALP KRİZİ RİSKİNİ AZALTIYOR
Cevizde bulunan E vitamini, lif ve doymamış yağların kalbi koruduğu haftada iki üç avuç ceviz yiyenlerin kalp krizi geçirme riskinin yüzde 50 azaldığı belirtildi.
Journal of Clinical Nutrition adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırma raporuna göre, cevizde damar sertliğine karşı koruyucu olan doymamış yağ asitleri bulunuyor. Ceviz, hem toplam kolesterol, hem de kötü kolesterol oranını düşürüyor.
60 yaş civarında kolesterol oranı çok yüksek olan 5 erkek ve 13 menopoz geçirmiş kadın üzerinde deney yapan California Üniversitesi Davis Tıp Okulu araştırmacıları, 5 buçuk ay içinde deneklerin toplam kolesterol oranı ile kötü kolesterol oranlarının düştüğünü gözlediler.Uzmanlar, ceviz diyeti yapacak kişilerin, katı yağ içeren yiyeceklerden de uzak durmalarını tavsiye ediyorlar.
Yapılan başka bir araştırmada da, her gün bir avuç dolusu ceviz yemenin kalp hastaları için yarar getirdiği öne sürüldü. Yapılan çalışmalarda, haftada toplam iki üç avuç ceviz yiyenlerin kalp krizi geçirme riskinin yemeyenlere göre yüzde 50 daha az olduğu görüldü. Cevizde bulunan E vitamini, lif ve doymamış yağların kalbi koruduğuna dikkat çeken uzmanlar, cevizin yaprağının da şifalı olduğunu, yaprağından yapılan çayın, kronik mide ve bağırsak nezlesine iyi gelip, kanı temizlediğini ve egzamayı yok ettiğini bildirdiler.
Uzmanlara göre cevizin yararları: "Kalp damarlarını açar, kalp krizini engeller, sağlıklı zayıflatır, kanı temizler, mide ve bağırsak nezlesini önler, kolesterol seviyesini dengeler, egzamayı yok eder, yaraları iyileştirir".
Cevizde bulunan E vitamini, lif ve doymamış yağların kalbi koruduğu haftada iki üç avuç ceviz yiyenlerin kalp krizi geçirme riskinin yüzde 50 azaldığı belirtildi.
Journal of Clinical Nutrition adlı tıp dergisinde yayımlanan araştırma raporuna göre, cevizde damar sertliğine karşı koruyucu olan doymamış yağ asitleri bulunuyor. Ceviz, hem toplam kolesterol, hem de kötü kolesterol oranını düşürüyor.
60 yaş civarında kolesterol oranı çok yüksek olan 5 erkek ve 13 menopoz geçirmiş kadın üzerinde deney yapan California Üniversitesi Davis Tıp Okulu araştırmacıları, 5 buçuk ay içinde deneklerin toplam kolesterol oranı ile kötü kolesterol oranlarının düştüğünü gözlediler.Uzmanlar, ceviz diyeti yapacak kişilerin, katı yağ içeren yiyeceklerden de uzak durmalarını tavsiye ediyorlar.
Yapılan başka bir araştırmada da, her gün bir avuç dolusu ceviz yemenin kalp hastaları için yarar getirdiği öne sürüldü. Yapılan çalışmalarda, haftada toplam iki üç avuç ceviz yiyenlerin kalp krizi geçirme riskinin yemeyenlere göre yüzde 50 daha az olduğu görüldü. Cevizde bulunan E vitamini, lif ve doymamış yağların kalbi koruduğuna dikkat çeken uzmanlar, cevizin yaprağının da şifalı olduğunu, yaprağından yapılan çayın, kronik mide ve bağırsak nezlesine iyi gelip, kanı temizlediğini ve egzamayı yok ettiğini bildirdiler.
Uzmanlara göre cevizin yararları: "Kalp damarlarını açar, kalp krizini engeller, sağlıklı zayıflatır, kanı temizler, mide ve bağırsak nezlesini önler, kolesterol seviyesini dengeler, egzamayı yok eder, yaraları iyileştirir".
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
YAZ MEYVELERİNİ BOL BOL TÜKETİN
Yaz meyveleri ve sebzelerinin vücut için önemli derecede fayda sağladığı ve sağlık açısından tüketilmelerinin şart olduğu belirtildi.
Uzmanlara göre, yaz meyveleri ve sebzeleri cildi koruyor, halsizliği ve bellek zayıflığını önlüyor. Uzmanlar, yaşlanmanın belirtisi olan cilt kırışması, hareketsizlik, güçsüzlük ve bellek zayıflamasının sorumlusunun, vücuttaki antioksidan etkili bazı kimyasal maddelerin yetersizliği olduğunu ifade etti. Yaz meyvelerinin vücuttaki bu sorunları çözmeye bire bir olduğunu vurgulayan uzmanlar, meyvelerin özelliklerini şöyle sıraladı:
- Karpuz: Hem likopen, hem de vitamin ve mineral açısından zengin, antioksidan kapasitesi yüksek bir yaz meyvesidir.
- Erik: Yüksek antioksidan kapasitesi yanında detoks yapıcı gücüyle de önemli bir anti-aging besindir.
- Şeftali ve kayısı: Potasyum deposu besinlerdir. Ayrıca C vitamini ve çok sayıda flavonoid ihtiva eder, zengin lif ve betakaroten içerikleriyle çok yararlı yaz meyveleridir.
- Çilek, kiraz, vişne, antosiyanin zengini meyveler. Bu meyvelere kuş burnu ve kuş üzümü de eklenebilir.
- Brokoli ve Brüksel lahanası: İhtiva ettiği sulforafan ile anti-aging yiyecekleri arasındaki yerini üst sıralarda yaz aylarında da muhafaza etmektedir. Brokoli, ayrıca C
vitamini, betakaroten, glutatyon ve lutein gibi antioksidanlarla da tıka basa doludur
- Üzüm: Özellikle çok güçlü antioksidanlar olan oligomerik poantosiyanidin lerin güvenilir kaynağıdır. Üzümün kabuğu, içeriği ve çekirdeğinin ortalama 20 civarında değişik antioksidan madde ihtiva ettiği belirtilmektedir. Özellikle siyah üzümden yararlanın.
- Domates: Yaşlıların bedensel ve zihinsel sağlığını korumada son derece etkili bir antioksidan olan likopenin en zengin kaynağıdır. Likopen kanser riskini azaltır, damarlarınızı korur, cildinizi ve belleğinizi destekler.
- Avokado: Çok güçlü bir antioksidan olan glutatyonun en iyi kaynaklarından biridir. Yağ bakımından zengin olması bir kusur gibi görülse de aslında avokado yağının önemli bir kısmı tekli doymamış zararsız yağlardır.
- Soğan: Özellikle kırmızı soğan güçlü bir sağlık koruyucusudur. Kansere karşı önemli bir koruma sağlayan antioksidan etkili quarcetin açısından en zengin besinlerden biridir. Soğanın enfeksiyonlardan koruma gücü de vardır.
Yaz meyveleri ve sebzelerinin vücut için önemli derecede fayda sağladığı ve sağlık açısından tüketilmelerinin şart olduğu belirtildi.
Uzmanlara göre, yaz meyveleri ve sebzeleri cildi koruyor, halsizliği ve bellek zayıflığını önlüyor. Uzmanlar, yaşlanmanın belirtisi olan cilt kırışması, hareketsizlik, güçsüzlük ve bellek zayıflamasının sorumlusunun, vücuttaki antioksidan etkili bazı kimyasal maddelerin yetersizliği olduğunu ifade etti. Yaz meyvelerinin vücuttaki bu sorunları çözmeye bire bir olduğunu vurgulayan uzmanlar, meyvelerin özelliklerini şöyle sıraladı:
- Karpuz: Hem likopen, hem de vitamin ve mineral açısından zengin, antioksidan kapasitesi yüksek bir yaz meyvesidir.
- Erik: Yüksek antioksidan kapasitesi yanında detoks yapıcı gücüyle de önemli bir anti-aging besindir.
- Şeftali ve kayısı: Potasyum deposu besinlerdir. Ayrıca C vitamini ve çok sayıda flavonoid ihtiva eder, zengin lif ve betakaroten içerikleriyle çok yararlı yaz meyveleridir.
- Çilek, kiraz, vişne, antosiyanin zengini meyveler. Bu meyvelere kuş burnu ve kuş üzümü de eklenebilir.
- Brokoli ve Brüksel lahanası: İhtiva ettiği sulforafan ile anti-aging yiyecekleri arasındaki yerini üst sıralarda yaz aylarında da muhafaza etmektedir. Brokoli, ayrıca C
vitamini, betakaroten, glutatyon ve lutein gibi antioksidanlarla da tıka basa doludur
- Üzüm: Özellikle çok güçlü antioksidanlar olan oligomerik poantosiyanidin lerin güvenilir kaynağıdır. Üzümün kabuğu, içeriği ve çekirdeğinin ortalama 20 civarında değişik antioksidan madde ihtiva ettiği belirtilmektedir. Özellikle siyah üzümden yararlanın.
- Domates: Yaşlıların bedensel ve zihinsel sağlığını korumada son derece etkili bir antioksidan olan likopenin en zengin kaynağıdır. Likopen kanser riskini azaltır, damarlarınızı korur, cildinizi ve belleğinizi destekler.
- Avokado: Çok güçlü bir antioksidan olan glutatyonun en iyi kaynaklarından biridir. Yağ bakımından zengin olması bir kusur gibi görülse de aslında avokado yağının önemli bir kısmı tekli doymamış zararsız yağlardır.
- Soğan: Özellikle kırmızı soğan güçlü bir sağlık koruyucusudur. Kansere karşı önemli bir koruma sağlayan antioksidan etkili quarcetin açısından en zengin besinlerden biridir. Soğanın enfeksiyonlardan koruma gücü de vardır.
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
CİLDİNİZİ GENÇ TUTAN YİYACEKLER
Soya filizi:
Vücudun kendi hormonları kadar etkili. Cildi dolduruyor ve gerginliğini sağlıyor.
Ispanak, lahana:
B vitamini bağ dokusunun sıkılığını destekliyor, selüliti önlüyor.
Yeşil çay:
Serbest radikallere karşı önemli hücre koruyucu maddeler içeriyor ve böylelikle yaşlılığın doğrudan hücrelerde durdurulmasını sağlıyor.
Su:
Hücrelerin ve bağ dokularının dolgu ve destek gereksinimini karşılıyor. Besinlerin hücrelere taşınmasını, atıkların da hücrelerden çıkışını sağlıyor.
Som ve ringa balığı:
Vücudun acil ihtiyaç duyduğu ama kendi başına üretemediği doymamış yağ asitleri içeren bu balıklar, hücrelerdeki yaşlılık sürecini yavaşlatarak Anti-aging’de anahtar görevi görüyor.
Sarmısak:
Bileşimindeki allizin maddesi kan dolaşımını harekete geçirerek cildi arındırıyor. Böylelikle cilt sağlıklı bir renge kavuşuyor.
Tavuk:
Vücudun güzellik hormonları üretmek için ihtiyaç duyduğu yüksek değerde protein içeriyor. Ayrıca kolajen üretimini ve bağ dokusundaki liflerin yenilenmesini destekliyor.
Zeytinyağı:
Soğuk preslenmiş hali sağlıklı yaşam için bire bir olan bu yağ, erken yaşlanma ve kırışıklıklar için mükemmel bir silah. Doymamış yağ asitleri hücreleri tehlikelerden koruyor.
Yumurta, süt:
Dikkat çekici şekilde "niacin" maddesi içeriyorlar. Bu B vitamini depoları hücre yenilenmesi için vazgeçilmez olarak tanımlanıyor.
Rezene:
Haftada birkaç kez sofrada olmalı. Kalsiyum zengini bu ot, ciltte su depolanmasını sağlıyor ve hücre yenilenmesinde görev alıyor.
Avokado:
E vitamini açısından oldukça zengin. Böylece serbest radikallere karşı içeriden de etki ediyor.
Elma:
Şeker ve ensülin cildi yaşlandırıyor. Buna karşın elma kan şekerini sabitliyor ve ensülin iniş çıkışını engelliyor
Soya filizi:
Vücudun kendi hormonları kadar etkili. Cildi dolduruyor ve gerginliğini sağlıyor.
Ispanak, lahana:
B vitamini bağ dokusunun sıkılığını destekliyor, selüliti önlüyor.
Yeşil çay:
Serbest radikallere karşı önemli hücre koruyucu maddeler içeriyor ve böylelikle yaşlılığın doğrudan hücrelerde durdurulmasını sağlıyor.
Su:
Hücrelerin ve bağ dokularının dolgu ve destek gereksinimini karşılıyor. Besinlerin hücrelere taşınmasını, atıkların da hücrelerden çıkışını sağlıyor.
Som ve ringa balığı:
Vücudun acil ihtiyaç duyduğu ama kendi başına üretemediği doymamış yağ asitleri içeren bu balıklar, hücrelerdeki yaşlılık sürecini yavaşlatarak Anti-aging’de anahtar görevi görüyor.
Sarmısak:
Bileşimindeki allizin maddesi kan dolaşımını harekete geçirerek cildi arındırıyor. Böylelikle cilt sağlıklı bir renge kavuşuyor.
Tavuk:
Vücudun güzellik hormonları üretmek için ihtiyaç duyduğu yüksek değerde protein içeriyor. Ayrıca kolajen üretimini ve bağ dokusundaki liflerin yenilenmesini destekliyor.
Zeytinyağı:
Soğuk preslenmiş hali sağlıklı yaşam için bire bir olan bu yağ, erken yaşlanma ve kırışıklıklar için mükemmel bir silah. Doymamış yağ asitleri hücreleri tehlikelerden koruyor.
Yumurta, süt:
Dikkat çekici şekilde "niacin" maddesi içeriyorlar. Bu B vitamini depoları hücre yenilenmesi için vazgeçilmez olarak tanımlanıyor.
Rezene:
Haftada birkaç kez sofrada olmalı. Kalsiyum zengini bu ot, ciltte su depolanmasını sağlıyor ve hücre yenilenmesinde görev alıyor.
Avokado:
E vitamini açısından oldukça zengin. Böylece serbest radikallere karşı içeriden de etki ediyor.
Elma:
Şeker ve ensülin cildi yaşlandırıyor. Buna karşın elma kan şekerini sabitliyor ve ensülin iniş çıkışını engelliyor
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
YAŞLANDIRAN YİYECEKLER
Margarin:
Kahvaltı ve kızartma yağı olarak sofralarda yer verdiğimiz margarindeki doymuş yağ asitleri cilt hücrelerine zarar veriyor ve vücutta yağ olarak depolanıyor, kısacası şişmanlatıyor.
Kahve:
Ensülin oranını artırdığı için cilde zarar veriyor. Ayrıca stres hormonu kortizolü harekete geçiriyor.
Havuç:
Havuç, muz, üzüm ve mango gibi meyve ve sebze türleri, yüksek glisemik indeksleri dolayısıyla Perricone’nin yasaklı listesinde yer alıyor. Glisemik indeks, kan şekerinin bir öğünde ne kadar arttığını gösteriyor.
Portakal:
Her ne kadar vitamin açısından yüksek bir meyve olsa da şekeri yükseltmesiyle de biliniyor. Bu yüzden sağlıklı C vitamini alabileceğimiz meyveler elma ve limon.
Pizza:
Pizzadaki karbonhidrat yağ yakımını engelliyor. Ama haftada bir kez yemek zarar vermiyor.
Alkol alımı cildi yaşlandırıyor
Şekerli besinler kana hızla karışır, ve sizi çabuk yaşlandırır.
Kırmızı et de cildinize zarar verir.
Kızartmalardan uzak durun.
Tuzdan olabildiğince uzak durun.
Margarin:
Kahvaltı ve kızartma yağı olarak sofralarda yer verdiğimiz margarindeki doymuş yağ asitleri cilt hücrelerine zarar veriyor ve vücutta yağ olarak depolanıyor, kısacası şişmanlatıyor.
Kahve:
Ensülin oranını artırdığı için cilde zarar veriyor. Ayrıca stres hormonu kortizolü harekete geçiriyor.
Havuç:
Havuç, muz, üzüm ve mango gibi meyve ve sebze türleri, yüksek glisemik indeksleri dolayısıyla Perricone’nin yasaklı listesinde yer alıyor. Glisemik indeks, kan şekerinin bir öğünde ne kadar arttığını gösteriyor.
Portakal:
Her ne kadar vitamin açısından yüksek bir meyve olsa da şekeri yükseltmesiyle de biliniyor. Bu yüzden sağlıklı C vitamini alabileceğimiz meyveler elma ve limon.
Pizza:
Pizzadaki karbonhidrat yağ yakımını engelliyor. Ama haftada bir kez yemek zarar vermiyor.
Alkol alımı cildi yaşlandırıyor
Şekerli besinler kana hızla karışır, ve sizi çabuk yaşlandırır.
Kırmızı et de cildinize zarar verir.
Kızartmalardan uzak durun.
Tuzdan olabildiğince uzak durun.
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
BAŞ AĞRISINA NEDEN OLAN GIDALAR
Gazi Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrunnisa Bolay, bazı yiyeceklerin bazı kişiler üzerinde baş ağrısı yapabildiğini belirterek, migreni olan hastalara “öğün atlamayın, sebze ve meyve ağırlıklı beslenin" önerisinde bulundu.
Ortak baş ağrısı yapan gıdalar arasında tunçgiller familyası var. Tabi ki bu turunçgillerin yenmeyeceği anlamına gelmiyor. Herkes belli miktarda almalı.
Bira
Kafein
Süt ve süt ürünleri
Mayalı yiyecekler
Eskimiş kaşar
Balık
Kurutulmuş et
Sosis, salam gibi yiyecekler
Hazır gıdaların içindeki tatlandırıcılar
Konserve yiyecekler
Fındık, fıstık, yer fıstığı
Kırmızı şarap
BAŞ AĞRISI NASIL GEÇER
Başağrısını geçirmek için hayat tarzının değiştirilmesi gerekiyor.
Daha olumlu düşünülmeli
Yağdan daha fakir gıdalar tercih edilmeli
Stresi azaltmalı ve kilo vermek için spor yapılmalı
İçilen su miktarının artırılması (günde en az 1-1.5 litre) gerektiğine vurgu yaptı.
Bazı ağrılar var ki bu ağrılara mutlaka ilaç gerekir. Bu nedenle özellikle migreni olan hastalar doktora giderek kendilerine en uygun ilacı almalı ve ağrının başlayacağını hissettikleri an ilacı içmeliler. Aksi halde fazla ilaç kullanmak da zaman zaman baş ağrısı yapabiliyor. Ayrıca migreni olan hastalar öğün atlamamaya dikkat etmeli, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeye özen göstermeliler
Gazi Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrunnisa Bolay, bazı yiyeceklerin bazı kişiler üzerinde baş ağrısı yapabildiğini belirterek, migreni olan hastalara “öğün atlamayın, sebze ve meyve ağırlıklı beslenin" önerisinde bulundu.
Ortak baş ağrısı yapan gıdalar arasında tunçgiller familyası var. Tabi ki bu turunçgillerin yenmeyeceği anlamına gelmiyor. Herkes belli miktarda almalı.
Bira
Kafein
Süt ve süt ürünleri
Mayalı yiyecekler
Eskimiş kaşar
Balık
Kurutulmuş et
Sosis, salam gibi yiyecekler
Hazır gıdaların içindeki tatlandırıcılar
Konserve yiyecekler
Fındık, fıstık, yer fıstığı
Kırmızı şarap
BAŞ AĞRISI NASIL GEÇER
Başağrısını geçirmek için hayat tarzının değiştirilmesi gerekiyor.
Daha olumlu düşünülmeli
Yağdan daha fakir gıdalar tercih edilmeli
Stresi azaltmalı ve kilo vermek için spor yapılmalı
İçilen su miktarının artırılması (günde en az 1-1.5 litre) gerektiğine vurgu yaptı.
Bazı ağrılar var ki bu ağrılara mutlaka ilaç gerekir. Bu nedenle özellikle migreni olan hastalar doktora giderek kendilerine en uygun ilacı almalı ve ağrının başlayacağını hissettikleri an ilacı içmeliler. Aksi halde fazla ilaç kullanmak da zaman zaman baş ağrısı yapabiliyor. Ayrıca migreni olan hastalar öğün atlamamaya dikkat etmeli, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmeye özen göstermeliler
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
KANSERDEN KORUYAN YİYECEKLER
Kanser türleri ve buna karşı koruyucu yiyecekler de şöyle: Mesane: Sarımsak, yeşil yapraklı sebzeler, soya ürünleri, çay (yeşil ya da siyah), sarı-turuncu sebzeler, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.
Göğüs:
Yüzde 1 yağlı süt, elma, buğday kepeği, Brezilya fındığı, baklagiller ve fasulyeler, brokoli, Brüksel lahanası, küçük mantarlar, lahana, havuç ve havuç suyu, kiraz, vişne, yağlı balık (somon, ton), keten tohumu, keten tohumu yağı, sarımsak, kök lahana, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, kırmızı turp, soya ürünleri, ıspanak, tam tahıllar, sarı-turuncu sebzeler, yoğurt.
Kolon:
Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç, karnabahar, sap kereviz, yağlı balıklar, sarımsak, üzüm ve üzüm suyu, kara lahana, baklagiller, kıvırcık, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, yulaf kepeği, tam tahıllar, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.
Yemek borusu:
Yeşil çay, domates, domates ürünleri.
Karaciğer:
Sarımsak, yeşil çay.
Akciğer:
Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç ve diğer sarı turuncu sebzeler, karnabahar, acı biber, kara lahana, düşük yağlı süt ürünleri (kaymağı alınmış süt hariç), soğan, portakal, ıspanak, diğer yeşil yapraklı sebzeler, domates ve domates ürünleri.
Yumurtalık:
Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar, kara lahana ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, sarı-turuncu sebzeler.
Pankreas:
Baklagil, çay, domates ve domates ürünleri.
Prostat:
Brezilya fındığı, Brüksel lahanası, brokoli, lahana, kanola yağı, karnabahar, kara lahana, az yağlı süt ürünleri, zeytinyağı, fıstık yağı, soya ürünleri, domates ve domates ürünleri.
Mide:
Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, bakla, sarımsak, yeşil çay, kara lahana, soğan, portakal ve diğer narenciye meyveleri, domates ve domates ürünleri, tam tahıllar.
GENEL UYARILAR
Doğal besinleri tercih edin, sebze ve meyveyi mevsiminde yiyin. Dengesiz beslenme kanser riskini yüzde 35 artırır; bu nedenle sofranızda, çeşitli besinlere yer vererek bir gökkuşağı oluşturun. Günde 5 öğün meyve-sebze tüketmek, kanser riskini yüzde 20 azaltır. Düzenli beslenme; kalın bağırsak ve mide kanseri riskini yüzde 90 azaltır.
Sigara;
kanser riskini yüzde 30, enfeksiyon hastalıklarını yüzde 10 artırır. Sigara içmemek sizi kanserden yüzde 30 oranında korur.
Düzenli egzersiz yapın;
egzersiz, insanı kanserden yüzde 30-40, kadınları meme kanserinden yüzde 60 oranında korur.
Antioksidan içeren ürünler fizyolojik etki yapar.
Bol bol brokoli, çay, fındık, ceviz, badem, domates, lahana, keten tohumu, karnabahar, brüksel lahanası, balık, soya, süt ve süt ürünleri tüketin.
Fındık, ceviz ve badem kolesterolün yükselmesini önler, kemik gelişimini destekler.
Havuç; C ve B vitamini içerir, kanser riskini azaltıcı antioksidan içerir.
Yeşil çay içmek sağlık için iyidir ancak 5 dakikadan fazla demlemeyin.
Organik gıdalar üzerinde bugüne kadar yapılan en büyük araştırmanın sonuçlarına göre, organik besinler diğer besinlerden çok daha sağlıklı. 4 yıl süren ve tam 24 milyon dolar harcanan araştıma sonucunda organik meyve ve sebzelerin yüzde 40 daha fazla antioksidan içerdiği, diğer meyve sebzelere oranla demir ve çinko açısından çok daha zengin olduğu belirlendi.
KANSERİ TETİKLEYEN GIDALAR
Salamura
Turşu
Kömürde kızartılan yiyecekler
Yağda yapılan kızartmalar
Günde 80 gram üzerinde kırmızı et
Erkekler günde iki bardak, kadınlar ise bir bardak alkolü geçtiklerinde kanser riski artıyor
Kanser türleri ve buna karşı koruyucu yiyecekler de şöyle: Mesane: Sarımsak, yeşil yapraklı sebzeler, soya ürünleri, çay (yeşil ya da siyah), sarı-turuncu sebzeler, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.
Göğüs:
Yüzde 1 yağlı süt, elma, buğday kepeği, Brezilya fındığı, baklagiller ve fasulyeler, brokoli, Brüksel lahanası, küçük mantarlar, lahana, havuç ve havuç suyu, kiraz, vişne, yağlı balık (somon, ton), keten tohumu, keten tohumu yağı, sarımsak, kök lahana, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, kırmızı turp, soya ürünleri, ıspanak, tam tahıllar, sarı-turuncu sebzeler, yoğurt.
Kolon:
Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç, karnabahar, sap kereviz, yağlı balıklar, sarımsak, üzüm ve üzüm suyu, kara lahana, baklagiller, kıvırcık, düşük yağlı süt ürünleri, kabuklu yemişler, yulaf kepeği, tam tahıllar, yoğurt ve diğer fermente süt ürünleri.
Yemek borusu:
Yeşil çay, domates, domates ürünleri.
Karaciğer:
Sarımsak, yeşil çay.
Akciğer:
Brezilya fındığı, brokoli, Brüksel lahanası, lahana, havuç ve diğer sarı turuncu sebzeler, karnabahar, acı biber, kara lahana, düşük yağlı süt ürünleri (kaymağı alınmış süt hariç), soğan, portakal, ıspanak, diğer yeşil yapraklı sebzeler, domates ve domates ürünleri.
Yumurtalık:
Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar, kara lahana ve diğer yeşil yapraklı sebzeler, sarı-turuncu sebzeler.
Pankreas:
Baklagil, çay, domates ve domates ürünleri.
Prostat:
Brezilya fındığı, Brüksel lahanası, brokoli, lahana, kanola yağı, karnabahar, kara lahana, az yağlı süt ürünleri, zeytinyağı, fıstık yağı, soya ürünleri, domates ve domates ürünleri.
Mide:
Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, bakla, sarımsak, yeşil çay, kara lahana, soğan, portakal ve diğer narenciye meyveleri, domates ve domates ürünleri, tam tahıllar.
GENEL UYARILAR
Doğal besinleri tercih edin, sebze ve meyveyi mevsiminde yiyin. Dengesiz beslenme kanser riskini yüzde 35 artırır; bu nedenle sofranızda, çeşitli besinlere yer vererek bir gökkuşağı oluşturun. Günde 5 öğün meyve-sebze tüketmek, kanser riskini yüzde 20 azaltır. Düzenli beslenme; kalın bağırsak ve mide kanseri riskini yüzde 90 azaltır.
Sigara;
kanser riskini yüzde 30, enfeksiyon hastalıklarını yüzde 10 artırır. Sigara içmemek sizi kanserden yüzde 30 oranında korur.
Düzenli egzersiz yapın;
egzersiz, insanı kanserden yüzde 30-40, kadınları meme kanserinden yüzde 60 oranında korur.
Antioksidan içeren ürünler fizyolojik etki yapar.
Bol bol brokoli, çay, fındık, ceviz, badem, domates, lahana, keten tohumu, karnabahar, brüksel lahanası, balık, soya, süt ve süt ürünleri tüketin.
Fındık, ceviz ve badem kolesterolün yükselmesini önler, kemik gelişimini destekler.
Havuç; C ve B vitamini içerir, kanser riskini azaltıcı antioksidan içerir.
Yeşil çay içmek sağlık için iyidir ancak 5 dakikadan fazla demlemeyin.
Organik gıdalar üzerinde bugüne kadar yapılan en büyük araştırmanın sonuçlarına göre, organik besinler diğer besinlerden çok daha sağlıklı. 4 yıl süren ve tam 24 milyon dolar harcanan araştıma sonucunda organik meyve ve sebzelerin yüzde 40 daha fazla antioksidan içerdiği, diğer meyve sebzelere oranla demir ve çinko açısından çok daha zengin olduğu belirlendi.
KANSERİ TETİKLEYEN GIDALAR
Salamura
Turşu
Kömürde kızartılan yiyecekler
Yağda yapılan kızartmalar
Günde 80 gram üzerinde kırmızı et
Erkekler günde iki bardak, kadınlar ise bir bardak alkolü geçtiklerinde kanser riski artıyor
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
bu ne be böle oku oku bitmiyo hayatım alla sabır versin sana dicemde sen kopyala yapıştırla halletmişindir bunları ama genede uğraşılmaz be....
rasim09- qarizmatiq üye
- Mesaj Sayısı : 64
Yaş : 40
HanGi KöYDeN : vasat köyden
Kayıt tarihi : 02/06/07
Geri: ÖNCE SAĞLIK .......
olsun hayatım ben zevkle yaptım bunu
ben öle olur olmaz şeylerle uğraşmıyorum görüyorsun ya
ben öle olur olmaz şeylerle uğraşmıyorum görüyorsun ya
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz