düsgün fıkra
5 posters
KANKİ FORUM :: GeyiK :: fıkralar
1 sayfadaki 2 sayfası
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
daywalker- Admin
- Mesaj Sayısı : 141
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : ordan burdan
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: düsgün fıkra
kemal ile hasan müthiş bir futbol meraklıları imişler.öyleki ahirette futbol olup olmadığını bile merak edermişler.bir gün hasan ölüm döşeğine düşmüş.kemalde baş sağlığına gitmiş.
kemal;
-hasan allahiinşallah sana şifa verir iyileşirsin olduki ölürsen senden bir isteğim var.demiş
hasan;
-söyle ölen bir adam senin isteğine nasıl karşılık verirki.demiş
kemal;
-olurda ölürsen bana ahirette futbol olup olmadığını rüyama girip söylermisin.demiş
hasan;
-oğlum düşündüğün şeye bak tabiki haber veririm hem biliyorsun senin kadar bende merak ediyorum.demiş
ve hasan sizlere ömür.gel zaman git zaman aradan altı ay geçmiş.hasan kemalin rüyasına girmiş ve havadisleri vermeye başlamış.
hasan;
-kardeşim burası harika bir yer.bu arada sana bir iyi birde kötü haberim var.önce hangisini söylüyeyim
kemal;
-önce iyiyi söyle o zaman
hasan;
-ahirette öyle bir futbol varki dünyadaki furbola beş basar
kemal-;
eee kötü hebr ne peki
hasan;
-haftaya santraforumuz sensin.
kemal;
-hasan allahiinşallah sana şifa verir iyileşirsin olduki ölürsen senden bir isteğim var.demiş
hasan;
-söyle ölen bir adam senin isteğine nasıl karşılık verirki.demiş
kemal;
-olurda ölürsen bana ahirette futbol olup olmadığını rüyama girip söylermisin.demiş
hasan;
-oğlum düşündüğün şeye bak tabiki haber veririm hem biliyorsun senin kadar bende merak ediyorum.demiş
ve hasan sizlere ömür.gel zaman git zaman aradan altı ay geçmiş.hasan kemalin rüyasına girmiş ve havadisleri vermeye başlamış.
hasan;
-kardeşim burası harika bir yer.bu arada sana bir iyi birde kötü haberim var.önce hangisini söylüyeyim
kemal;
-önce iyiyi söyle o zaman
hasan;
-ahirette öyle bir futbol varki dünyadaki furbola beş basar
kemal-;
eee kötü hebr ne peki
hasan;
-haftaya santraforumuz sensin.
daywalker- Admin
- Mesaj Sayısı : 141
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : ordan burdan
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: düsgün fıkra
Papaz pazar ayininde vaaz veriyormus.
Vaazin konusu zinaymis.
Papaz,
- Sakin zina yapmayin bu çok büyük günahtir, zina yaparsaniz yer gök titrer!
Ancak bu vaazi verirken ön siralarda oturan bir körpeye de gözü tak lm .
Bir kaç gün içinde k z yataga atmayi basarmi .
i bitirdikten sonra kiz,
- Papaz efendi, pazar ayininde zina yaparsaniz yer gök titrer dediniz, oysa ben
dikkat ettim az önce ne yer titredi ne gök bu nasil i ?
Papaz siritarak,
- Sen bilmezsin kizim, erbabi yaparsa yorgan bile titremez!..
Vaazin konusu zinaymis.
Papaz,
- Sakin zina yapmayin bu çok büyük günahtir, zina yaparsaniz yer gök titrer!
Ancak bu vaazi verirken ön siralarda oturan bir körpeye de gözü tak lm .
Bir kaç gün içinde k z yataga atmayi basarmi .
i bitirdikten sonra kiz,
- Papaz efendi, pazar ayininde zina yaparsaniz yer gök titrer dediniz, oysa ben
dikkat ettim az önce ne yer titredi ne gök bu nasil i ?
Papaz siritarak,
- Sen bilmezsin kizim, erbabi yaparsa yorgan bile titremez!..
daywalker- Admin
- Mesaj Sayısı : 141
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : ordan burdan
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: düsgün fıkra
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses :
-Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :
-Uçak düştü kurtulan olmadı!
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında :
-Binme bu trene, raydan çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :
-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :
-Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :
-Sen kimsin yahu?
-Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış :
-Ulan evlenirken neredeydin!
-Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış :
-Uçak düştü kurtulan olmadı!
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında :
-Binme bu trene, raydan çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş :
-Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses :
-Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, bağırmış :
-Sen kimsin yahu?
-Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış :
-Ulan evlenirken neredeydin!
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
Ayakları çok fena kokardı.Bir gün bir arkadaşına birlikte tiyatroya gitmelerini teklif etti.
-Hay hay, dedi arkadaşı.Ama eve git, ayaklarını yıka ve temiz bir çorap giy. Söz mü?
Tiyatroya gittiler.Yerlerine oturdular.Aradan beş on dakika geçmeden etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı.
-Hani söz vermiştin, dedi arkadaşı.
-Vallahi değiştirdim, dedi.İnanmazsın diye kirlileri de cebime koydum..
-Hay hay, dedi arkadaşı.Ama eve git, ayaklarını yıka ve temiz bir çorap giy. Söz mü?
Tiyatroya gittiler.Yerlerine oturdular.Aradan beş on dakika geçmeden etrafındakiler mendillerini burunlarına götürmeye başladı.
-Hani söz vermiştin, dedi arkadaşı.
-Vallahi değiştirdim, dedi.İnanmazsın diye kirlileri de cebime koydum..
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
Arabasını park edip lokantaya giren adam, çıktığında arabasını akordeona dönmüş bir halde bulur.Cam sileceğinin altında bir kağıt vardır.Kağıdı açtığında, şu satırlarla karşılaşır :
-Ön vitesle geri vitesi şaşırıp arabanıza sert bir şekilde çarptım. Arabanızda gördüğünüz gibi büyük hasar var. Olayı gören kimseler de şu an, ben bu satırları yazarken çevremde toplanmış bulunuyorlar ve bu kağıda adımı ve adresimi yazdığımı sanıyorlar.Ne halin varsa gör, o kadar enayi değilim!
-Ön vitesle geri vitesi şaşırıp arabanıza sert bir şekilde çarptım. Arabanızda gördüğünüz gibi büyük hasar var. Olayı gören kimseler de şu an, ben bu satırları yazarken çevremde toplanmış bulunuyorlar ve bu kağıda adımı ve adresimi yazdığımı sanıyorlar.Ne halin varsa gör, o kadar enayi değilim!
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
Kekeme ile bir arkadaşı yolda gidiyorlarmış.Kekeme, birden atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
Arkadaşı sormuş :
-Neyi gördün mü?
-Ha...Ha...Harika bir ka...ka...kadın...Bir de mi...mi...mini bir etek giymiş...
-Hani? Nerede?
-Se...Se...Sen ba...ba...bakana ka..ka..kadar ma...ma...mağazaya girdi!
Biraz daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
-Neyi gördün mü?
-Şa...Şa...Şahane bir ara...ara...araba!
-Hani nerede?
-Sen ba...ba...bakana ka...ka...kadar geçti git...git...gitti!
Daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
Ama arkadaşı bu sefer sinirlenmiş:
-Gördüm lan! demiş.Gördüm işte!
Kekeme de öfkeyle çıkışmış :
-Ma... Madem gördün de, ne diye bo...bo...boka bastın!
-Gö...Gö...Gördün mü?
Arkadaşı sormuş :
-Neyi gördün mü?
-Ha...Ha...Harika bir ka...ka...kadın...Bir de mi...mi...mini bir etek giymiş...
-Hani? Nerede?
-Se...Se...Sen ba...ba...bakana ka..ka..kadar ma...ma...mağazaya girdi!
Biraz daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
-Neyi gördün mü?
-Şa...Şa...Şahane bir ara...ara...araba!
-Hani nerede?
-Sen ba...ba...bakana ka...ka...kadar geçti git...git...gitti!
Daha yürümüşler.Kekeme yine atılmış :
-Gö...Gö...Gördün mü?
Ama arkadaşı bu sefer sinirlenmiş:
-Gördüm lan! demiş.Gördüm işte!
Kekeme de öfkeyle çıkışmış :
-Ma... Madem gördün de, ne diye bo...bo...boka bastın!
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
Kırmızı Başlıklı Kız" masalını bir de kurdun ağzından dinleyelim :
Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım. Orman benim evim, temiz tutmak da benim görevim. Derken bir kız beliriverdi. Kırmızı başlık ve peleriniyle çok şüpheli bir görünümü vardı. Kimin aklına gelir bu garip kıyafeti giymek. Bir kurnazlık peşindeydi mutlaka. Bir süre dikkatle izledim bu garip kızı. Elinde taşıdığı üzeri örtülü sepette kim bilir ne taşıyordu!.. Yürüyüşü bile normal değildi. Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi ama gel de inan. Yine de bıraktım peşini kendi işime döndüm. Ama aklım o kıza takıldı bir kere... Bir gidip bakayım doğru mu söyledikleri dedim kendi kendime; gerçekten böyle bir büyükanne var mı? Siz olsaydınız gerçekliğini kontrol etmek istemez miydiniz? Orman benim evim. Ben hem ev sahibiyim, hem de diğer orman sakinlerine karşı sorumluyum. Neyse uzatmayayım... Gittim, baktım ve gerçekten bir büyükanne buldum. Sorduğumda "evet o küçük kız benim torunum" dedi. Ben de sorumlu bir kişi olarak; "bu küçük kız yabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!..." dedim ve anlattım küçük kızla karşılaşmamı... Büyükanne de ürperdi ve birlikte küçük kıza bir ders vermeye karar verdik. O yatağın altına saklandı, ben Onun geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım. Küçük kız birazdan içeri girdi. Seslendi cevap verdim. Ne şaşkın bir çocuk!.. Beni büyükannesi sanıvermişti. Ben benim büyükannemi değil sesinden, kokusundan bile tanırım oysa ki. Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz. Kulaklarımın niçin büyük olduğunu sordu. Ne ayıp şey hiç sorulur mu!... Yine de çocukluğuna verip yumuşak bir sesle cevapladım. "Seni iyi dinlemek için"... Ama bu sefer kalkıp da burnumun niçin büyük olduğunu sormaz mı!.. Küçük kız hiç mi hiç terbiye almamış. Ben zaten burnumu kendime kompleks haline getirdim, öz-güvenim sallantıda. Psikologlar, estetikçiler... Dünya para harcıyorum ama nafile. Yine aldırmamaya çalışırken bu sefer de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı! Tabi ki kızdım, siz olsanız kızmaz mıydınız? O sinirle ayağa fırlayıp peşinde koşturmaya başladım. Birden ne olsa beğenirsiniz! Bir kocaman avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi. Beni "seni hain kurt, büyükanneyi yedin değil mi?.." diye suçlamaz mı !.. Halbuki büyükannenin kılına bile dokunmadım, O da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı. Malum yaşlılık,kulakları iyi duymuyor. Avcı mahkeme yapmadan infaz kararımı verdi. Tabi ben de adalet bulamayacağımı, hatta canımı yitireceğimi anlayıp pencereden zor attım kendimi. Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi o gün - bu gün ormanda bile yüzümü rahat gösteremez oldum. Adım haine çıktı.
Yeter Artık... Ben Suçsuzum...
Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım. Orman benim evim, temiz tutmak da benim görevim. Derken bir kız beliriverdi. Kırmızı başlık ve peleriniyle çok şüpheli bir görünümü vardı. Kimin aklına gelir bu garip kıyafeti giymek. Bir kurnazlık peşindeydi mutlaka. Bir süre dikkatle izledim bu garip kızı. Elinde taşıdığı üzeri örtülü sepette kim bilir ne taşıyordu!.. Yürüyüşü bile normal değildi. Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi ama gel de inan. Yine de bıraktım peşini kendi işime döndüm. Ama aklım o kıza takıldı bir kere... Bir gidip bakayım doğru mu söyledikleri dedim kendi kendime; gerçekten böyle bir büyükanne var mı? Siz olsaydınız gerçekliğini kontrol etmek istemez miydiniz? Orman benim evim. Ben hem ev sahibiyim, hem de diğer orman sakinlerine karşı sorumluyum. Neyse uzatmayayım... Gittim, baktım ve gerçekten bir büyükanne buldum. Sorduğumda "evet o küçük kız benim torunum" dedi. Ben de sorumlu bir kişi olarak; "bu küçük kız yabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!..." dedim ve anlattım küçük kızla karşılaşmamı... Büyükanne de ürperdi ve birlikte küçük kıza bir ders vermeye karar verdik. O yatağın altına saklandı, ben Onun geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım. Küçük kız birazdan içeri girdi. Seslendi cevap verdim. Ne şaşkın bir çocuk!.. Beni büyükannesi sanıvermişti. Ben benim büyükannemi değil sesinden, kokusundan bile tanırım oysa ki. Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz. Kulaklarımın niçin büyük olduğunu sordu. Ne ayıp şey hiç sorulur mu!... Yine de çocukluğuna verip yumuşak bir sesle cevapladım. "Seni iyi dinlemek için"... Ama bu sefer kalkıp da burnumun niçin büyük olduğunu sormaz mı!.. Küçük kız hiç mi hiç terbiye almamış. Ben zaten burnumu kendime kompleks haline getirdim, öz-güvenim sallantıda. Psikologlar, estetikçiler... Dünya para harcıyorum ama nafile. Yine aldırmamaya çalışırken bu sefer de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı! Tabi ki kızdım, siz olsanız kızmaz mıydınız? O sinirle ayağa fırlayıp peşinde koşturmaya başladım. Birden ne olsa beğenirsiniz! Bir kocaman avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi. Beni "seni hain kurt, büyükanneyi yedin değil mi?.." diye suçlamaz mı !.. Halbuki büyükannenin kılına bile dokunmadım, O da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı. Malum yaşlılık,kulakları iyi duymuyor. Avcı mahkeme yapmadan infaz kararımı verdi. Tabi ben de adalet bulamayacağımı, hatta canımı yitireceğimi anlayıp pencereden zor attım kendimi. Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi o gün - bu gün ormanda bile yüzümü rahat gösteremez oldum. Adım haine çıktı.
Yeter Artık... Ben Suçsuzum...
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
okunulsun die yazıoruz hele bi okumaın bak çökertirim sitenizi:)))) beğenmenize sewindim:)
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
waLLa cingirrock sen bizim modoratorlerden daha cok calisiyorsun yaa seni ben admin yardımcısı yaparım bole giderse
Geri: düsgün fıkra
zate şu finallerim bitsin emelim o hehe ele geçirecem sitenizi..ama yaıp edionuz ben hala resim ekleyemiorum siteye yahu neden????????
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
:)nerde anlatıcaksın yahu:)) anlaşılır anlat reenkarnasyona dönmesin:)
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
köyün birinde imamlık yapan birisi warmışş..köyde bir kızı sewmiş...istemeye gitmişler..kızın babası kızı wermeyince imamın hayalleri yıkılmışşş..namaz wakti geldiğinde hoca mikrofona şu şekilde seslenmiş...
sırada ki ezanı sevipte tüm kawuşamayanlar için okuorum....
sırada ki ezanı sevipte tüm kawuşamayanlar için okuorum....
cingirro- Misafir
Geri: düsgün fıkra
Foruma nasıl resim ekleneceğini ana sayfada bir başlıkla açtım artık resimlerinizi nasıl paylaşacağınızı biliyorsunuz...
Geri: düsgün fıkra
Düğünden önce Düğünden Sonra
Düğünden önce ;
Erkek: Elbette, ben artık duramıyorum !
Kadın: Gideyim mi ?
Erkek: Hayır, aklından bile geçirme
Kadın: Beni seviyormusun ?
Erkek: Elbette
Kadın: Beni hiç aldattın mı ?
Erkek: Hayır, böyle birşey nasıl aklına gelebilir ?
Kadın: Beni öpecekmisin ?
Erkek: Evet
Kadın: Beni dövecekmisin ?
Erkek: Hiçbir zaman
Kadın: Sana inanabilirmiyim ?
Düğünden sonrası için dialogları bide tersten okuyun
Düğünden önce ;
Erkek: Elbette, ben artık duramıyorum !
Kadın: Gideyim mi ?
Erkek: Hayır, aklından bile geçirme
Kadın: Beni seviyormusun ?
Erkek: Elbette
Kadın: Beni hiç aldattın mı ?
Erkek: Hayır, böyle birşey nasıl aklına gelebilir ?
Kadın: Beni öpecekmisin ?
Erkek: Evet
Kadın: Beni dövecekmisin ?
Erkek: Hiçbir zaman
Kadın: Sana inanabilirmiyim ?
Düğünden sonrası için dialogları bide tersten okuyun
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: düsgün fıkra
Zeki öğrenci
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu
olduğundan gidip
üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak: " Öküzler ve kuşlar ayni masada
oturamaz!"
Öğrenci: "O zaman ben uçuyorum..."
Profesör cevaba çok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve
sınavını basarisiz
geçmesi için elinden geleni
yapmış.
Yanlız
sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde
cevaplamış.
Profesör öğrenciye: Sana son bir soru soracağım - demiş.
Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et, birinde akıl var,
diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın?
Öğrenci: "Para olan çuvalı seçerdim..."
Profesör: "Ben akil olan çuvalı seçerdim..."
Öğrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu seçer...
Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp içine
"öküz"
yazmış. Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.
Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış : "Sayın profesör,
imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz."- demiş.
Üniversite yemekhanesine giren bir öğrenci tüm yerler dolu
olduğundan gidip
üniversite profesörünün oturduğu masaya oturmuş.
Profesör kaşlarını çatarak: " Öküzler ve kuşlar ayni masada
oturamaz!"
Öğrenci: "O zaman ben uçuyorum..."
Profesör cevaba çok sinirlenmiş, sınavda öğrenciye takmış ve
sınavını basarisiz
geçmesi için elinden geleni
yapmış.
Yanlız
sınavda öğrenci tüm soruları mükemmel bir şekilde
cevaplamış.
Profesör öğrenciye: Sana son bir soru soracağım - demiş.
Yolda yürürken iki torba bulduğunu hayal et, birinde akıl var,
diğerinde ise para var. Hangi çuvalı alırsın?
Öğrenci: "Para olan çuvalı seçerdim..."
Profesör: "Ben akil olan çuvalı seçerdim..."
Öğrenci:"Normal! Kimde ne eksikse onu seçer...
Profesör çok sinirlenmiş, öğrencinin not defterini alıp içine
"öküz"
yazmış. Öğrenci nota bakmadan odadan çıkmış.
Bir dakika sonra öğrenci kapıyı aralamış : "Sayın profesör,
imzanızı atmışsınız, fakat notumu yazmayı unutmuşsunuz."- demiş.
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: düsgün fıkra
Bir Turk, bir Amerikali ve bir Alman birlikte saunaya gitmisler.
Bellerinde birer havlu saunada oturmuslar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmus. Amerikali, sag eliyle sol koluna dokunup, "Cagri cihazim caldi. Derimin altinda elektronik devre var da..." demis.
Aradan biraz zaman gecmis, bu sefer bir cep telefonu calmaya baslamis.Bunun uzerine
Alman, sol avuc icini kulagina goturmus ve konusmaya baslamis. Görusmesi bitince, Turk'e ve Amerikaliya donup, "Avcumun icinde cep telefonu devresi var da..." demis Teknolojik olarak geri kalmayi gururuna yediremiyen Turk,"Bana bir dakika izin verin" demis ve disari cikmis. Birkac dakika sonra dondugunde poposunun arasina sikismis tuvalet kagidi sarkiyormus.
Amerikali ve Alman'in kendisine garip garip baktigini gorunce, "Faks geliyor da.."
Bellerinde birer havlu saunada oturmuslar ter atarlarken, bip bip bip diye ses duyulmus. Amerikali, sag eliyle sol koluna dokunup, "Cagri cihazim caldi. Derimin altinda elektronik devre var da..." demis.
Aradan biraz zaman gecmis, bu sefer bir cep telefonu calmaya baslamis.Bunun uzerine
Alman, sol avuc icini kulagina goturmus ve konusmaya baslamis. Görusmesi bitince, Turk'e ve Amerikaliya donup, "Avcumun icinde cep telefonu devresi var da..." demis Teknolojik olarak geri kalmayi gururuna yediremiyen Turk,"Bana bir dakika izin verin" demis ve disari cikmis. Birkac dakika sonra dondugunde poposunun arasina sikismis tuvalet kagidi sarkiyormus.
Amerikali ve Alman'in kendisine garip garip baktigini gorunce, "Faks geliyor da.."
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: düsgün fıkra
Jim ile Mary akıl hastanesinde iki hastadır. Bir gün hastanenin yüzme havuzunun etrafında dolaşırken Jim aniden suya atlayıp en dibe batar. Bunu gören Mary hemen ardından atlar ve dibe kadar yüzüp Jim'i kurtarır. Tabii Mary'nin bu kahramanca davranışı hastanede olay olur. Bunu duyan başhekim de Mary'nin artık iyileştiğini düşünüp, hastaneden derhal taburcu edilmesi emrini verir. İşlemler yapılır, belgeler çıkartılır, Başhekim ayni gün Mary'nin yanına gider:
-Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: “O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye. “
-Mary, sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haberim, yaptığın kahramanca davranıştan ötürü anladık ki akli dengen tamamen yerinde ve böylece hastanemizden taburcu oluyorsun. Kötü habere gelince, kurtardığın hasta, Jim, intihar etmiş. Az önce odasının banyosunda kendisini asmış bulundu.
- Mary gayet sakin yanıt verir: “O intihar falan etmedi ki. Ben onu astım kurusun diye. “
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
Geri: düsgün fıkra
İki deli havuzun başında oturuyorlarmış.Biri kalkıp havuza şeker atmış.Havuzdan bir yudum almış ve tükürmüş.Arkadaşına:
-Havuza şeker attım ama tatlı olmadı.. Arkadaşı:
-Karıştırmadınki salak!
-Havuza şeker attım ama tatlı olmadı.. Arkadaşı:
-Karıştırmadınki salak!
*ela*- forumun qüzeli
- Mesaj Sayısı : 298
Yaş : 38
HanGi KöYDeN : hayalköy
Kayıt tarihi : 03/06/07
1 sayfadaki 2 sayfası • 1, 2
KANKİ FORUM :: GeyiK :: fıkralar
1 sayfadaki 2 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz